Orta Afrika’da yer alan Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DKC), pillerde kullanılan kobalt, elektronik cihazlar için gerekli olan koltan, elmas ve altın gibi dünyanın en değerli madenlerinden bazılarına sahip. Ancak bu zenginliğe rağmen ekonomik göstergelere bakıldığında Kongo, dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alıyor.
Kongo’da kişi başına düşen GSYİH 627.50 dolar seviyesinde. Bu da ülkedeki ortalama bir vatandaşın günde yalnızca 1.72 dolar kazandığı anlamına geliyor. Ancak Economics Explained adlı YouTube kanalına göre Kongo, kaynaklarını verimli bir şekilde çıkarmayı başarabilseydi, ülke yaklaşık 24 trilyon dolar gelir elde edebilirdi.
ZENGİNLİK VAR AMA HALK FAYDALANAMIYOR
Eğer bu para Kongo ekonomisinde dolaşıma girseydi, ülke dünyanın en zengin ülkelerinden biri olurdu. Ancak birçok faktör, halkın bu servetten faydalanmasını engelliyor.
Belçika’dan 1960 yılında bağımsızlığını kazanan Kongo, sömürge döneminde büyük ölçüde istismar edildi. Bağımsızlığın ardından ekonomi çöküşe geçti ve ülke ‘Kongo Krizi’ adı verilen, ABD ile Sovyetler Birliği arasında bir mücadele alanına dönüşen kaotik bir sürece sürüklendi.
Siyasi istikrarsızlıklar ve krizler, ülkenin gerçek anlamda küresel yatırım çekmesini engelledi. Durumu daha da kötüleştiren faktör ile ülkenin eski devlet başkanı Mobutu Sese Seko yönetiminde uzun yıllar boyunca diktatörlükle yönetilmesi oldu. Videoda, diktatörlükle yönetilen ülkelerde doğal kaynak anlaşmalarından elde edilen gelirlerin yalnızca yöneticilere fayda sağladığını, halkın ise bu servetten yararlanamadığını vurgulandı…
