Gazeteci Ahmet Kanbal’a ‘kayıp seçim sandığı’ davasında beraat

Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Ahmet Kanbal, “kayıp seçim sandığı” haberi ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılandığı davada beraat etti.

Kanbal hakkında, 14 Mayıs seçimlerinde Martin’in Artuklu ilçesinde kurulan 1363 No’lu seçim sandığının kaybolmasına dair yaptığı haber ile sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması görüldü.

MA’nın haberine göre Mardin 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, gazeteci Kanbal ve avukatı Erdal Kuzu hazır bulundu. İlçe Seçim Kurulu tarafından tutulan tutanaklar dosyaya konuldu. Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada tanıklar dinlendi.

TANIK BEYANLARI HABERİ DOĞRULADI

Sandık Başkanı İsmail Genç, adliyeye polislerle gittiğini, yanında başka kimse olmadığını ve kimseyle muhatap olmadığını söyledi.

Ardından tanık olarak dinlenen okul sorumlusu Mustafa Üstündağ Benli, sandığın kayıp olduğuna ilişkin tutanağı polislerle beraber tuttuklarını, geç saatlerde sandık başkanının kendilerini arayarak adliyede olduğunu söylediğini aktardı.

Gazeteci Ahmet Kanbal, tanık beyanlarının haberin gerçekliğini ortaya koyduğunu belirtti.

‘SANSÜR YASASI KALDIRILMALI’

“Dezenformasyon yasası”nın gazeteciliği engellemeye, sansür ve otosansür uygulatmaya dönük olduğunu söyleyen Kanbal, “Gazeteciler ve meslek örgütleri olarak iktidarın bu maddeyi kendi amaçlarını gerçekleştirmek, haber yapılmasını engellemek için çıkarttığını söyledik. Bu madde gazetecileri susturmaya dönük bir maddedir. Bu maddenin kaldırılmaması halinde ülkede gazeteciliğe ilişkin bir şey bırakmayacaklar. Bu nedenle öncelikle bu maddenin kaldırılması yönünde girişimlerin mahkeme nezdinde başlatılmasını talep ediyorum” diye konuştu.

Savcı, beraat kararı verilmesini istedi.

‘ABSÜRT BİR DAVA’

Devamında mütalaaya karşı savunma yapan avukat Erdal Kuzu, savcının esas hakkındaki görüşüne katıldıklarını, ancak gerekçesine katılmadıklarını söyledi.

Kuzu, müvekkilinin gerçek olan bilgiyi kamu barışını tesis etmek amacıyla haber yaptığını ve bu haber sayesinde sandığın akıbetinin ortaya çıktığını belirtti.

Kuzu, “TCK 217 sansür maddesidir. Hukuki olarak içerisinde birçok sakatlık bulunduruyor. Müvekkilimin burada yargılanmasının nedeni muhalif gazeteci olmasıdır. Filmlere konu olarak absürt bir dava ile karşı karşıyayız” dedi.

BERAAT VERİLDİ

Duruşmaya kısa bir ara veren hakim, suçun yasal unsurları oluşmadığı gerekçesiyle Kanbal’ın beraatine karar verdi. (HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir